Tunus'ta "Türk-Tunus Ortak Miras" Konulu Konferans Serileri Düzenlendi

Yazıcı-dostu sürüm

Enstitümüzün Türk-Tunus Ortak Miras Konferans Serileri kapsamında Mimar Prof. Dr. Mehmet Baha Tanman tarafından 04.03.2020 tarihinde Tunus Yunus Emre Enstitüsünde "İstanbul Tekkeleri" konulu bir konferans gerçekleştirmiştir. Konferansa T.C. Tunus Büyükelçiliği temsilcileriyle birlikte birçok misyon görevlisi, davetli akademisyen ve öğrenciler katılım göstermiştir. Konferans, Sayın Baha Tanman'a hediye takdim edilmesiyle sona ermiştir.

Türk-Tunus Ortak Miras Konferans Serileri bağlamında ikincisi 5 Mart günü Enstitümüzün Manouba Üniversitesi ile iş birliği projesi ile Tunus Belediyesi Dar Ben Achour salonunda "Mimar Sinan" konulu bir konferans gerçekleştirmiş, konferansa Tunuslular yoğun ilgi göstermiştir.

Son olarak kadim şehir Kayravan'da 6 Mart tarihinde, Enstitümüzün, Kayravan Üniversitesi ile iş birliği projesi kapsamında Edebiyat Fakültesinde  "Tunus Yapılarını Etkileyen İstanbul Mimarisi" konulu konferans ile Türk-Tunus Ortak Miras Konferans Serileri son bulmuştur.

“Türk-Tunus Ortak Miras Konferans Serileri”  kapsamında Tunus’ta yapmış olduğu konuşmalarda Tanman; Osmanlı mimarisi tarihinde Tekke yapılarının diğer yapı türlerine oranla az incelenmiş olduğunu, tekke yapılarının terminolojiye ve mimari tanımlanmaya ilişkin bazı sorunlarını, içerdikleri fonksiyonları ve bunun doğurduğu mimari programı ve ayrıca yerleşim düzenlerine bağlı bir tipoloji hususlarını gündeme getirmiştir.

Prof. Dr. Baha Tanman’ın konuşmalarında, Osmanlı dönemi tekke yapıları çeşitli terimlerle ifade edile gelmiştir. Bunlardan "gülşenîhane, kadirîhane, kalenderhane ve mevlevîhane" yapının belirli bir zümreye aidiyeti, "âsitâne" ve "zâviye" ise yapıların, bağlı bulundukları sistem içindeki statülerini gösterdiği belirtilmiş, Osmanlı tekkesini tanımlarken karşılaşılan sorunlar da ifade edilmiştir. Osmanlı dönemi tekkelerinde teşhis edilen mimari programın temelinde söz konusu tesislerde ihtiyaç duyulan fonksiyonlardan da bahseden Tanman, önem derecesine göre, ibadet, eğitim, ziyaret, barınma, beslenme, temizlenme ve ulaşım olarak sıralanabileceğini ifade etmiştir. Bunların (özellikle ilk ikisinin) iç içe geçerek bir bütün oluşturduğu ve çoğunlukla aynı mekânlarda cereyan ettiği, önemle vurgulanması gereken bir husus olduğu belirtilmiştir. Eğitimin "tahsil edilerek" değil ancak "yaşanarak" elde edilebilen ve dervişle şeyhi arasında "sır" olan initiatique bir eğitim türü olduğunu aktaran Baha Tanman, Sûfîlerce "seyr ü sülûk" olarak anılan bu eğitimin; muhabbet, ibadet, hizmet, sohbet, tefekkür, halvet, cezbe gibi, birbirleriyle bağlantılı unsurlardan oluştuğunu dinleyicilere açıklamıştır.

Bununla birlikte Osmanlı dönemi tekkelerin, yerleşim düzenini yönlendiren etkenlerden genel yapılarına kadar Tunus’ta da görülebilecek benzerliklerin de olduğunu; arsanın topografyasının, boyutlarının, ana sirkülasyon arterleriyle olan ilişkisinin, manzaraya açılışının, komşu parsellerdeki binaların yüksekliğinin örnek gösterilebileceği ifade edilmiştir. “Örneğin az eğimli bir arsada, tekkeyi oluşturan bölümler icabında aynı kitle içinde toplanabilmekte ya da söz konusu kitle kademeler halinde eğime uydurulmakta; buna karşılık eğim arttığında istinat duvarlarıyla oluşturulan setler üzerine bağımsız binalar olarak yerleştirilmektedir. Ayrıca, İstanbul-Beşiktaş'taki Yahya Efendi Tekkesi gibi bazı örneklerde, âyin birimini manzaraya açabilmek için genel olarak gözlenenin aksine türbe bu mekânın kuzeyine (arkasına) çekilmiştir. Ayrıca mekânları aydınlatabilmek ve havalandırmak amacıyla aydınlık feneri ve havalandırma bacası gibi çözümlere başvurulması da çevre etkenine ilişkin ilginç bir örnek oluşturmaktadır.”

Osmanlı dönemi tekkeleri, farklı ölçütler kullanılarak çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. İlk akla gelen, bu sınıflandırmayı, tekkelerin bağlı oldukları ekollere göre yapmaktır. Belirli bir zaman diliminde, Osmanlı dünyasındaki tasavvufî hayatın niteliğini araştırmak açısından ilginç olabilecek bu sınıflandırma mimarlık tarihi açısından birtakım sakıncalar içerir. Şöyle ki, tasarımında, bağlı bulunduğu ekole özgü simgelerin birinci derecede etkili olduğu sınırlı örnek dışında, tekkelerin büyük çoğunluğunda yerleşim düzeni ve tasarımın ana hatları, "ekoller üstü" bir nitelik arz eden fonksiyon şemasına bağlanır. Kaldı ki tekkelerin önemli bir kesimi, kuruluşunu izleyen yüzyıllar içinde çeşitli ekoller arasında el değiştirmiş, birçok yeniden yapım, onarım, tadilat ve ekleme sonucunda yığışımlı (cummulatif) bir mimari kimliğe sahip olmuş, bu aşamaların bazıları da, söz konusu tekkelerin farklı ekollere ait oldukları zaman dilimlerinde gerçekleşmiştir.

 Tanman sözlerine, ''Osmanlı tekkelerini âsitâneler ve zâviyeler olarak sınıflandırmak da mimari özelliklerin tanımlanması açısından yanıltıcı olmaktadır. Başta değinilen sebeplerden ötürü, mevlevîhaneler dışında, âsitâne-zâviye ayırımı çoğu zaman mimari programa ve tasarıma pek fazla yansımamakta, icabında iktisadî altyapı ve sosyal çevre bakımından güçlü olan bir zâviyenin, idarî açıdan tabi olduğu âsitâneyi gölgede bırakabildiği gözlenmektedir.'' diyerek son vermiştir.

 

Prof. Dr. Mehmet Baha Tanman  Kimdir?

Prof. Dr. Mehmet Baha Tanman 1952 yılında İstanbul’da doğdu. 1970'te Saint Joseph Fransız Lisesi'nden, 1975'te Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. "İstanbul Tekkelerinin Mimari ve Süsleme Özellikleri" başlıklı teziyle 1990'da doktor payesini aldı; 1991'de doçent, 1997'de profesör oldu.

Osmanlı ve Beylikler dönemi mimarlığı, Osmanlı mimarlığında bölge üslupları ve Osmanlı dönemi tekke sanatı alanlarında çalışmalar yürüten ve halen İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk ve İslam Sanatı Anabilim Dalı’nda akademisyen olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Mehmet Baha Tanman’ın yayımlanmış pek çok akademik çalışması bulunmaktadır. Verdiği dersler arasında “Osmanlı Mimarlığı I”, “Anadolu’da Beylikler Devri Türk Mimarlığı I”, “İslam Öncesi İran ve Mısır Sanatı”, “19. yy Türk Mimarlığı” (Yüksek Lisans), “Osmanlı Sanatı Araştırmaları” (Doktora) ve “Osmanlı Mimarlığı’nda Yerel Üsluplar” (Doktora) yer almaktadır.